Rasathanemiz tarafından hayata geçirilen Deprem Erken Uyarı Sistemi basına tanıtıldı

Rasathanemiz tarafından hayata geçirilen Deprem Erken Uyarı Sistemi, Enstitü Müdürümüz Prof. Dr. Nurcan Meral Özel tarafından basına tanıtıldı. Marmara Bölgesi’ndeki 40’tan fazla istasyondan gelen veriler, gerçek zamanlı olarak erken uyarı yazılımlarına aktarılmakta; bu yazılımlar depremin yeri ve büyüklüğünü saniyeler içinde tahmin ederek uyarı üretmektedir.

Deprem sinyali algılandıktan sonra sistem, 6–9 saniye içinde konum ve büyüklük hesaplayabilmektedir. Marmara Denizi tabanına yerleştirilmesi ve gerçek zamanlı veri iletmesi planlanan yeni cihazlarla bu sürenin 3–6 saniyeye düşürülmesi hedeflenmektedir. 27 Ekim 2025 Mw 6.0 Sındırgı Depremi’nde, istasyon ağının sınır bölgesinde olmasına rağmen sistem, İstanbul’daki kullanıcılara ana sarsıntıdan 37 saniye önce başarıyla uyarı göndermiştir.

Bu sistemle, Marmara Fayı’nın batısında oluşacak bir depremde, İstanbul’da depreme 140 km uzaklıkta bulunan bir kullanıcı sarsıntıdan 30 saniye, 180 km uzaklıktaki kullanıcı ise sarsıntıdan 41 saniye önce uyarı mesajı alabilecektir. KRDAE’nin istasyonlarında ortalama 5–6 saniyelik veri iletim gecikmesi, Marmara’daki yeni 30 istasyonda yaklaşık 0,2 saniye düzeyine inmiştir. Bu sebeple pilot bölge olarak Marmara seçilmiştir. Ağ modernizasyonu ve veri iletim hızını artıran çalışmaların tamamlanmasıyla erken uyarı altyapısının ülke geneline yayılması planlanmaktadır.



KRDAE, 1998 yılından itibaren Deprem Erken Uyarı Sistemleri konusunda çalışmaktadır. 2001 yılında Bakanlar Kurulu’nun 2001/2232 sayılı kararıyla, Türkiye dünyada bu sistemi kuran ilk altı ülkeden biri olarak 2002’de İstanbul Erken Uyarı Sistemini devreye almıştır. Uzun yıllara dayanan bu birikim, özellikle 6 Şubat depremleri sonrası hızlandırılan çalışmalarla birlikte, sistemin uyarı üretebilecek ve dağıtabilecek seviyeye ulaşmasını sağlamıştır.
Erken uyarı sistemleri; bir deprem başladığı anda, faya yakın istasyonlardan gelen sismik verilerin işlenmesiyle, yıkıcı dalgalar henüz ulaşmadan önce uyarı verilmesini sağlayan teknolojik sistemlerdir. Depremin merkez üssüne yakın yerlerde uyarı süresi çok kısa, uzak bölgelerde ise daha uzun olur. Depremin ilk tespit süresi, istasyonların kaynağa olan uzaklığına bağlı olarak değişmektedir.
Bu altın saniyeler, kurumların ve yerel yönetimlerin önceden planlanmış eylemleri devreye alarak risklerin azaltılmasını sağlar. Tren ve metro hatlarının yavaşlatılması/durdurulması, gaz vanalarının kapatılması, acil çıkış kapılarının açılması, alarm ve anons sistemlerinin devreye girmesi gibi otomatik işlemler ile acil durum protokollerinin aktifleşmesi, arama-kurtarma ekiplerinin hazırlanması ve tahliye süreçlerinin başlatılması gibi yarı otomatik ve manuel eylemler bu kapsamda gerçekleştirilebilmektedir.



