Depremlerin önceden belirlenmesi araştırmalarının temel taşlarından biri olan yerelektrik alanı ölçümleri, yeryüzünde herhangi iki noktaya yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla, bu noktalar arasındaki potansiyel farkını ölçme ilkesine dayanır ve bu yöntem “doğal-potansiyel ölçümleri” olarak adlandırılır. Herhangi bir depremin oluşumundan önce meydana gelen küçük çatlaklara sızan yeraltı suyunun bölgedeki elektrik alan değerlerini değiştirdiği hipotezinden yola çıkarak, sürekli gözlenen doğal-potansiyel değerlerinde deprem oluşumundan önce bazı sapmalar (anomali) beklenmektedir (Mizutani et al., 1976). Kısa-dönem haberciler (short-term precursors) olarak adlandırılan bu anomalilerin depremden birkaç saat ile birkaç ay öncesine kadar görülmesi beklenmektedir. Bu nedenle deprem tehdidi altındaki bölgelerde bu parametrelerin sürekli olarak ölçülmesi büyük önem taşımaktadır. Doğal-potansiyel ölçümleri her ne kadar ilke olarak basit gibi görünse de gürültüden arındırılmış veri elde etmek o kadar da kolay değildir. Çünkü gözlenen elektrik alan değerleri meteorolojik etkiler (yağış, sıcaklık v.b.), kültürel gürültü (elektrik hatları, tren, endüstri v.b.), topoğrafya ve ölçüm sistemi sorunları (güç kaynağı, elektrodlar, kablolar v.b.) gibi çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Ölçümlerde kullanılan elekrot tipi oldukça önemlidir, bunlar metal (kurşun, bakır v.b.), karbon veya polarize olmayan elektrotlar (Cu-CuSO4, Pb-PbCl2, Ag-AgCl2 v.b.) olabilir. Bu konuda yapılan araştırma sonuçları uzun süreli ölçümler için en sağlıklı olanların polarize olmayan elektrotlar olduğunu göstermiştir (Petiau & Dupis, 1980, Perrier et al., 1997). Kültürel gürültüden etkilenmemek için istasyon yeri seçimi çok önemlidir. Meteorolojik etkiler, özellikle de yağış, elektrot ve toprak arasındaki kontak direncinde değişimlere neden olabileceği için anomalilere neden olup yanıltabilir. Bu etkiyi giderebilmek için tek elektrot çifti yerine aynı doğrultuda fakat farklı uzunluklarda birden fazla elektrot çifti kullanmak gerekmektedir. Bunların dışında yerelektrik alanı, dış kaynaklı yermanyetik alanından da etkilenmektedir. Bu nedenle de doğal-potansiyel ölçü istasyonlarında aynı zamanda yermanyetik alanı da sürekli olarak ölçülmekte ve karşılaştırma yapılmaktadır. Yukarıda kısaca değinilen bilgiler ışığında Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun batı kesimindeki İznik-Mekece Fayı üzerinde Dırazali (DRZ), Çerkeşli (CRS), Termal (TRM) ve Gemlik (GML) istasyonlarında doğal-potansiyel sürekli ölçüm istasyonu kurulmuştur.
Bu çalışmanın temel amaçları:
i) İznik-Mekece Fayı boyunca ve bu bölgelerin batı ve güneyinde yer alan kırılmamış faylarda uygun yer ve alet seçimine dayanarak bir sürekli doğal-potansiyel ölçüm istasyon ağı kurmak,
ii) bu ağda hassas, güvenilir ve kesintisiz veri elde etmek,
iii) yerelektrik alanının zamana bağlı değişimini bu ağ aracılığıyla gözlemek ve çalışma alanı civarında oluşan depremlerle doğal-potansiyel verisinde gözlenen anomaliler arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaktır.İstasyonların yerini görmek için lütfen buraya tıklayınız…….