3.
BIR DEPREM BIR BASKA DEPREMI TETIKLEYEBILIR MI?
Büyük depremlerin, bir baska büyük bir depremi tetikleyip
tetiklemeyecegi sorusu bilim dünyasinda güncel bir tartisma
konusudur. Büyük bir depremin, yakin çevresinde daha küçük
depremleri tetikledigi kuskuya yer birakmayan bir gerçektir,
ve biz bu depremlere artçi depremler adini veririz.. Ancak
daha uzak mesafeler söz konusu olunca, örnegin 500 km'den daha
uzak mesafeler söz konusu oldugunda, bu tetikleme etkisinin
geçerli olup olmadigi konusu bugün için tatismalidir.
Geçmisteki örneklere bakildiginda, bu sekilde tetiklenmis
olabilecegi ileri sürülen depremlerin sayisi çok azdir ve bu
örnekler bile bilim dünyasinin bir bölümü tarafindan
tetiklenmis deprem olarak kabul edilmemektedir. Örnegin Izmit
depreminden 3 ay sonra yakin bir çevrede olusan Düzce
depreminin, bir tetiklenme etkisi tasidigi yönünde genel bir
kani olusmustur. Ancak, Izmit depreminden yaklasik bir ay
sonra olusan Atina depreminin tetikleme etksisi altinda
gelisip gelismedigi halen bir tartisma konusudur. Bu büyük
depremlerin yanisira, Izmit depremi sonrasinda, Yunanistan'in
genelinde büyüklügü 3.5 civarinda çok sayida depremin
tetiklenmis olduguna yönelik gözlemler de ileri sürülmüstür.
Gerilme alanlarina yönelik hesaplamalara bakildiginda, çok
uzak mesafelerde depremlerin tetiklenmesi olasiligi çok azdir.
Uzak bir depremin (>1000 km) yaratacagi ektra gerilim çok
küçüktür, ve genelde gel-git mekanizmalarinin hergün yarattigi
gerilim degisiminin bile altinda kalmaktadir. Bununla beraber,
çok seyrek sayida da olsa, uzaktan tetiklenmis oldugu kabul
görmüs olan örnekler de vardir ( örn. Landers ve Little Skull
Mountain deprem çifti, 1992 - California, ABD). Bu tür uzaktan
tetikleme iliskilerinin varligi, enazindan istatiksel anlamda
dogrulanmissa da, olusum mekanizmasinin kesin olarak
anlasilamadigini söylemek mümkündür.
Özet
olarak denilebilir ki: büyük bir depremin uzaklarda
yeni depremleri tetikleme olasiligi vardir; ancak, bu olasilik
yüksek degildir ve olasi bir tetiklenmenin yerini, günümüzdeki
bilgilerimizle, bilimsel bir yaklasim ile belirleme asamasina
henüz ulasilamamistir.