Telif hakki Bogaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Arastirma Enstitüsü
1995-2000, 81220, Çengelköy, Istanbul,  Tel: (90 216) 516 36 00
E-mail:
webadmin.koeri@boun.edu.tr 

   

 

 

 

 

2. BIR YÖREDE DEPREM AKTIVITESININ ARTMASI NE IFADE EDER?; DEPREM FIRTINALARI, ÖNCÜ ve ARTÇI DEPREMLER

 

Bir deprem firtinasi, ufak bir bölgede, genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasindaki bir süre içinde meydana gelen çok sayidaki depremden olusur. Bir firtina olusturan deprem gurubunda hiçbir deprem, büyüklük bakimindan, digerlerine göre, belirgin olarak, ön plana çikmaz. Deprem firtinalarinin bir ana deprem ile bir iliskisi de yoktur. Deprem firtinalarinin, çogunlukla, küçük ve orta büyüklüklerdeki depremlerin meydana geldigi derinliklerde, kayalarin içindeki kirik, çatlak gibi gözeneklerde yer alan akiskanlarin çevrelerine uyguladiklari basincin artmasi sonucu meydana geldikleri gözlenmektedir.

Deprem firtinalari, olusacak bir ana depremin mutlak bir habercisi olarak kabul edilmemelidir. Nitekim Türkiyenin birçok yöresinde bu tanima uygun geçici deprem aktiviteleri gözlenmekte ve belirli bir süre sonra da bunlar kaybolmaktadir. Bu aktiviteler yakin yerlesim alanlarinda hissedildigi taktirde, bir öncü aktivite olup olmadigi konusunda süphe ve söylentilerin ortaya atilmasina yolaçmakta ve hakli olarak o yörede yasayanlari tedirgin etmektedir. Ancak herhangi bir deprem yogunlasmasinin, bir öncü aktivite mi, yoksa bir süre sonra kaybolacak geçici bir deprem firtinasi mi oldugunu belirlemek çok zordur. Genel olarak bakildigindan jeo-termal bir alanda olusan, baskin bir kirilma yönü ve türüne sahip olmayan, daha önceden belirlenmis aktif bir fay zonu üzerinde olmadigi bilinen yogunlasmalarin, geçici bir aktivite olma olasiligi daha yüksektir.

Deprem firtinalarindan tamamen farkli bir tür olan öncü ve artçi depremler ise, kendilerinden belirgin olarak daha büyük olan bir ana deprem ile zaman ve yer bakimindan siki bir iliskiye sahipdir. Hemen hemen her büyük bir depremin ardindan, mutlaka bir artçi deprem aktivitesi ortaya çikmissa da, öncü depremler çok daha seyrek olarak gözlenmistir. Türkiyedeki örneklerden yola çikilacak olursa, özellikle normal atimli faylanma içeren büyük depremlerin bazilarinda (örn. 1995 Dinar Depremi), yörede 'öncü aktivite' olarak nitelendirilebilecek deprem yogunlasmalari gözlenmistir. Ancak bu gözlemleri genellemek zordur. Nitekim 2001-3 yillari arasinda Denizli, Milas-Güllük, Kula-Sigacik gibi yörelerde aktivitenin zaman zaman arttigi görülmüs, ancak hiçbirisinin ardindan (bugüne kadar) büyük bir deprem izlenmemistir. Yanal atilimli büyük depremlerde öncü deprem aktivitesi örnekleri daha da az gözelnmistir.

Öncü deprem etkinligi, zaman zaman 'öncü deprem firtinasi' olarak da adlandirilir. Bu tür depremlerin olusumunda da yüksek gözenek basincinin rol aldigina inanilmaktadir; ancak, olusumlari için düsünülen mekanizma olagan deprem firtinalarininkinden farklidir. Deprem firtinalari arasinda 'öncü' ayirimi yapma girisiminde bulunabilmek için, bu firtinalarin, çesitli jeolojik özellikleri nedeniyle, önceden, aday olarak belirlenmis yerlerde meydana gelmeleri ve firtinadaki depremlerin sayi-büyüklük iliskilerinin ayrintili olarak incelenebilmis olmasi asgari zorunluluktur. Gelecekte, bilimsel arastirmalarin gelismesi ile birlikte, öncü deprem firtinalari belki de büyük bir depremin önceden kestirilmesinde potansiyel bir ipucu olarak düsünülecektir. Ancak, günümüz bilgi ve teknolojileri ile bunu belirlemek simdilik imkansizdir.

Ana Sayfa | Son Depremler